14 Eylül 2010

Bazen

Bazen görüyorum da bazı girdileri -baya geliştim ln burda blog gezmek,girdileri incelemek,okumak,kendime has blog üslubu bile oluşturabilirim o derece- işte bazen görüyorum da bazı girdileri,hep bi yazmışlığın verdiği haklı gururun haksız bi şekilde küçümsemeye dönüşmesi ...okurken ne bu arkadaşım demekten kendimi alıkoyamıorum,herkeste bi ahh ahh ben yazıyorum,keşke şu yaşınızda siz de benim gibi olabilseniz edaları,hatta bir kızcağızımızın blogunda burberrye sataşmalar okudum,yok efendim kızlarımız koca gözlüklerini takıp,burberry atkılarıyla,topuklu ayakkabılarıyla fink atıyomuş,blog yazdığını söylediğinde boş boş bakıolarmış,keşke onu anlayabilselermiş...sanane ln! demek istiyorum,sen yazmaktan zevk alırsın,o gezmekten,belki gezmek yazmaktan daha akıllıca belki şu dünyada o kadar yazacağına o kadar gezmen gerek,belki o lanet olası burberryleri takmak havana hava katacak da seni iyi hissettirecek,kime ne? İstiyorum ki yazan içini boşaltmak için yazsın,tamam aklından geçeni yazsın ama iki girdiden sonra len benim ne de edebi bi yanım varmış havalarına bürünmesin ya da bürünsün de belli etmesin,ya da bürünsün de etrafındakileri siz niye bürünmüyosunuz diyerek küçümsemesin,ya da ne haliniz varsa görün.

11 Eylül 2010

aklıma biraz musiki cemiyeti kaçtı

Öl desen ölürüm seven ne yapmaz,bu gönül uğruna neye katlanmaz,öl desen ölürüm seven ne yapmaz,gel öldür bu ömür böyle tükensin,sana bin can feda seven ne yapmaz...

Türk Sanat Müziği gibisi yok,ruhun gıdasından kast olunan müzik bu olsa gerek
bir yudum çay kadar içe işler,bir o kadar da samimi,dönüp dolaşıp geldiğin ana bağrı sanki,ruhun gönüle yaslanır da dinler usul usul,dinlerken içime dolan bu yoğunluğu aktarmak istedim sadece,içinde kabarıp kabarıp diline dökülen o sözleri paylaşmak istedim.

İsmindeki asaleti,duruluk takip eder ve en sade şekliyle beni can evimden vurur.

http://www.youtube.com/watch?v=rsNCanQC87s